Üroloji
Gazi Hastanesi Üroloji Bölümleri’nde, yetişkin ve çocuk hastalara dinamik ve gelişmeleri izleyen sağlık personeli kadrosu ile yüksek kalitede ürolojik muayene, tetkik ve tedavi hizmeti vermektedir.
Gazi Hastanesi Üroloji Bölümleri’nde, yetişkin ve çocuk hastalara dinamik ve gelişmeleri izleyen sağlık personeli kadrosu ile yüksek kalitede ürolojik muayene, tetkik ve tedavi hizmeti vermektedir.
Rutin operasyonlar dışında ürolojik kanser ameliyatları, çocuk ürolojisi ameliyatları, ürodinami ve erkek cinsel işlev bozuklukları konularında verilen yoğun tıbbi hizmet açısından bölüm üroloji konusunda lider bir merkez konumundadır.
Prostat ve mesane TUR ameliyatları, açık ve kapalı taş ameliyatları (üreteroskopi), taş kırma (ESWL) tedavisi gibi rutin operasyonlar dışında ürolojik kanser ameliyatları, çocuk ürolojisi ameliyatları, ürodinami ve erkek cinsel işlev bozuklukları konularında verilen yoğun tıbbi hizmet açısından bölüm üroloji konusunda lider bir merkez konumundadır.
Prostat büyümesine (BPH) bağlı idrar rahatsızlıklarının tedavisinde güncel ilaç ve cerrahi tedavi yöntemleri (TUR-Plazma Kinetik) uygulanmaktadır. Ayrıca prostat kanseri taraması ve prostat enfeksiyonlarının tedavisi gibi prostat sağlığını ilgilendiren alanlarda yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
Gazi Hastanesi Üroloji bölümlerinde ürolojik kanser hastalıklarının tedavisinde tüm çağdaş cerrahi ve tıbbi yöntemler kullanılmaktadır. Bölümde böbrek ve testis kanseri gibi diğer ürolojik onkoloji ameliyatları bu konuda deneyimli üroloji uzmanı tarafından gerçekleştirilmektedir. Bazı ürolojik kanser vakalarında ise medikal onkoloji ve radyoterapi bölümleri için ilgili bölümlere sevk edilmektedir.
Gazi Hastanesi ’nde üriner sistem taş hastalığı tedavisinde yüksek teknoloji olanaklarının kullanılabildiği endoskopik (kapalı sistem) ameliyatlar sıklıkla uygulanmaktadır.
Cerrahi tedavinin yanısıra taş kırma (ESWL) yöntemi ile taşların anestezisiz ve ayaktan tedavisi mümkün olmaktadır. Üroloji bölümü taş hastalığın endoürolojik tedavisinde (üreterorenoskopi) deneyim açısından önde gelen merkezlerden biridir.
Ürodinami ünitesi her yaşta erkekler ve kadınlarda görülebilen idrar tutabilme ve idrar yapabilme ile ilgili sorunlarında ayrıntılı tanısal incelenme olanağı sağlar. Gerek yetişkin gerekse çocuk hastalarda, her tip idrar kaçırma sorunlarının, örneğin çocuklarda gece ıslatmaları ya da kadınlarda idrar kaçırma rahatsızlıklarının ve miyelodisplazi (spina bifida) hastalarının tanı ve takibinde ürodinamik incelemeler ve modern üro-radyolojik yöntemler kullanılmaktadır.
Erkeklerde görülen erektil disfonksiyon olarak adlandırılan sertleşme ve boşalma problemleri ile erkek infertilitesi olarak nitelen erkeğe bağlı kısırlık durumlarına yönelik olarak muayene, tetkik ve tedavi olanakları diğer tıpta uzmanlık dalları ile birlikte planlanarak gerçekleştirilmektedir.
Çocuk ürolojisi, anne karnından başlamak üzere, yenidoğan ve sonraki dönemlerde, görülebilen doğuştan ya da sonradan gelişen üriner ve genital sisteme ait hastalıklar ve bunların tedavisi ile ilgilenir. Bu hastalıklara örnek olarak Hidrosel ve kordon kisti, İnmemiş testis, Sünnet, Testis ve torbaların acil halleri(Akut skrotum ve testis torsiyonu) ile hipospadias verilebilir. Hipospadias’ın (doğuştan idrar çıkış deliğinin normal yerinden daha aşağıda olması) cerrahi onarımı üroloji bölümünün özel ilgili alanlarından biridir. Hipospadias’ın hem birincil onarımı hem de daha önce ameliyat edilmiş ancak sonuç alınamamış vakaların cerrahi tedavisi yapılabilmektedir.
Böbrek taşların çoğu kendiliğinden düşme eğilimindedir. Tüm idrar yolu taşlarının yaklaşık 80’i ilaç tedavisi ile düşer. Taşın düşmesini etkileyen en önemli faktör taşın büyüklüğüdür. 4 mm’nin altında taşın düşmesi beklenirken 6 mm’nin üzerindeki taşlar‘a müdahale gereklidir. Ayrıca taşların şekli ve idrar yolundaki yerleşimide düşmeyi etkileyen önemli faktörlerdir.
Bu yaklaşımlardan hangisinin uygulanılacağı taşın yerine, büyüklüğüne, idrar yollarına verdiği veya verebileceği zararına ve taşın cinsine bağlıdır. Günümüzde minimal invaziv tekniklerin gelişmesi sonucu klasik açık cerrahi, enaz başvurulan ve enaz tercih edilen metod olarak kalmıştır.